Ben bu imtihan dünyasında her gün ak ile karayı seçiyorum,
Gönlümde heyecanlar var, kendime ateşten gömlekler biçiyorum,
Düzlük karşımda görünüyor, ama oraya izin olmadan giremiyorum...
Hayattayım, yaşıyorum ama iradem yok; denetim altındayım hep,
O’nsuz kendi başıma ayakta duramıyor, gözlerimi kırpamıyorum,
O’nun kuvvet, kudret ve Uluhiyyetine candan inanmış olarak gidiyorum,
Gidiyorum, gidiyorum; hep Yaratanımın tarafına sevinerek gidiyorum...
Bir cüz’i irade var elimde, o da külli iradeye karşı hükümsüz kalıyor hep,
Bu dünya ne kadar çirkeftir; nefisle birleşmiş bizi uçurumlara sürüklüyor,
Arif olanlar hakikatları görüyor, kendilerini ona göre dengeliyor,
Arif olmayanlar ise nefse ve dünyaya uyarak ğeyya’ya(*) sürükleniyor...
Kardeşim, çalış, çalış; bu kadar esrar-ı Hüda var, onlara olasın vakıf,
Perdenin arkasında neler var neler, onları sezmeğe ol vakıf!..
Ekim, 1991