Bu dereceler şunlardır:
1. Kalp ile tasdik:
Peygamber Efendimizin (SAV) Allah tarafından getirip haber verdiği şeylerin hepsinin gerçek olduğunu ve doruluğunu canı gönülden tasdik etmektir.
2. Dil ile tasdik:
İnandığı şeyleri dil ile tasdik ve ikrar ettiğini, kalbi ile de tasdik ettiğini ibadetleriyle, hareketleriyle de ispat etmeye çalışmaktır.
3. İş ile tasdik:
İnandığı şeylerin gereğini yapmak; farz olan şeylere çok çok önem vermek, haramlardan sakınıp helal lokmaya kanaat etmektir.
Bütün bunların içinde "kalp ile tasdik" esastır. Hiç bir şekilde bırakılamaz. Allah korusun, gönülden bu tasdik giderse, hemen küfür (Allah'ı inkar) ortaya çıkar. O zaman, dil ile ve iş ile yapılan tasdiklerin hiç bir önemi kalmaz. Kalben tasdik etmeyip dil ile tasdik edene "münafık" derler. Sadece işi ile tasdik edene de "mürai" (gösteriş olsun diye güzel iş yapan) denir.
Dil ile tasdik, dilsiz olmak ya da zorlama ve baskılar karşısında mazeretle bırakılabilir. Kalpde esas inanç baki kaldıkça, küfür olmaz. Ancak ortada hiç bir engel yokken, tasdik ve imanını yalnız kalbinde saklayıp da kimseye bildirmemek, insanlar yanında kendisinin imansız bir şahıs olarak telakki edilmesine (görülmesine ve kabul edilmesine) sebep olur. İşlerini inancına uydurmak ise zaten imandan beklenen bir neticedir.
Bunları bir örnekle açıklayalım. İman bir meyve ağacına benzer. Kalp ile tasdik bu ağacın toprak altındaki kökleridir. Dil ile tasdik, ağacın gövdesidir. İş ile tasdik ise: ağacın dalları, yaprakları, çiçekleri, meyveleridir. Ağacın kökü olmadan, ne gövdesinin, ne de dalların ve yaprakların güzel bir şekilde oluşması mümkün olamaz...
İnsanları yaratan Cenab-ı Hak, onları başıboş bırakmamış, kendi hallerine terketmemiş, Peygamberleri aracılığıyla onları eğitmiş, doğru yolu, hak ve hakikati ve selamet yolunu onlara göstermiştir. Bunun sonucu olarak insanlar olgunluğa kavuşmuş, bir tek "Muallim"in dersinden yararlanmışlardır. Son Peygamber Hz. Muhammed'e ve Kur'an-ı Kerim'e uyanlar, dünya ve ahirette selamete ulaşmışlardır.
Müslüman olan, insanlar arasında güzel ahlakı ile tanınmalıdır. İlim, hilim, kerem ve hayır ehli ve cömert olmalıdır. Her işi tedbirli ve ihtiyatlı olmalıdır. Allah'ın ve Rasulü'nün nurlu yolundan ayrılmamalıdır. Fakirlere, düşkünlere daima yardım elini uzatmalıdır. Ahireti ve ölümü her daim anmalıdır.
-